Bu yazı, 16 Ocak 2013 tarihinde FourFourTwo dergisinin internet sitesinde yayınlanmıştır. / Renklendirme: Kaan Kavuşan.
İlker Yağcıoğlu’nun 1997’deki Hollanda maçında kestiği ortayı ve o zamanlar gazetelerde neler yazıldığını hatırlayın: “İlker hayatının ortasını yaptı” diyordu pek çok spor yazarı. İlker Yağcıoğlu çok iyi bir sağ bek olsa da, süratine yetişecek birinin şu devirde çıkıp çıkmayacağı muamma da olsa, hiçbir zaman ortalarının iyiliğiyle anılmayacak. İşte İlker Yağcıoğlu’nun 70’lerdeki Hollanda şubesi de Wim Suurbier’di.
Van Hanegem, Suurbier hakkında espri yaparken; “Kalenin arkasında oturan arkadaşları var, o yüzden topu hep oraya ortalıyor” diyormuş. Bunu anlatan da bir dönemler Hollanda TV’lerinde Ruud Krol ile birlikte (takım arkadaşı, sol bek) neredeyse Hollanda’nın Alpay-Hakan Şükür ikilisi gibi renkli espriler yapan Suurbier’in kendisinden başkası değil. Ama şüphesiz hiç hafife alınacak bir oyuncu değildi Suurbier.
KEIZER’İN FORMASINI GİYERDİ19 yaşında 1964 yılında Ajax’ın kapısından adımını içeri attı, alt yapıdan arkadaşı Keizer’ın yedek formasını defalarca yıkayarak giydiği fakirlik günlerinden kariyerinin zirvesine kadar 13 yıl forma giydi, 77’ye kadar kulübün demirbaşı oldu. İnanılmaz sürati, dengesi ve bitmek bilmeyen enerjisiyle takımın değişmez parçalarından biriydi. Rinus Michels ve Johan Cruijff gibi devlerin deyişiyle, Ajax tarihinin en kötü sezonunu da (1964-65) ardarda alınan 3 Şampiyon Kulüpler Kupası Kupası’nı da (1970-71-72) yaşadı. 70’lerin son düzlüğünde takımın dağılışını gördü. Hollanda’nın iki Dünya Kupası finalinde de (74 ve 78) sağ bek oydu.
Hayatı da zorluydu. Daha küçük yaşta, babası ve annesini kaybettiklerinde, Suurbier ve abisi hayatın tam göbeğindeki iki çocuk olarak buldular kendilerini. Ajax altyapısına erken girmesi işine yaradı; Johan Cruijff, Barry Hulshoff ve Piet Keizer ile aynı kadrodaydı. Yaklaşık 5-6 yıl içinde Dünya Futbolu’nu kökünden değiştirecek kadronun önemli isimleriyle.
ORADA OLMAYAN ADAM
Yine de ‘Orada olmayan adamdı’ adeta. Takımın çok önemli bir parçası olmasına rağmen bunu kimseye tam olarak hissettirmiyordu. Herkes onu takdir ediyordu ama hiçbir zaman adı yıldızlar arasında anılmıyordu. Ona en çok yakıştırılan sıfat ‘zorlu’ olmasıydı, ‘dövüşçü’ olmasıydı.
“77’de Ajax’tan ayrıldığımda kulübün tüm zamanlarda en fazla forma giyen ikinci oyuncusu konumundaydım ama ayrılıklar pek de çiçeklerle uğurlandım denemez” diyordu bir röportajında.
78’de Fenerbahçeli Moussa Sow’u kıskandıracak kadar güzel rövaşatarıyla ünlü Klaus Fischer’ın de yer aldığı Schalke’de Friedel Rausch’un yönetimindeydi. 33 yaşındaydı, bir bek için yüksek bir yaş olduğu düşünülmesine rağmen hemen ertesi sezon Fransa’nın Metz takımına transfer oldu, ardından da Michels ve Cruijff ile tekrar birleşmek için ABD’ye, Los Angeles Aztecs’e gitti. Futbolu bıraktığında 42 yaşındaydı ve beş sene boyunca hem dağılan NASL yerine kurulan salon liginde de oyuncu/menajer olarak oynamıştı, hem de sezonlar çakışmadığı için Los Angeles Aztecs sonrası Çin, Singapur ve Hollanda’da futbol oynamıştı.
Teknik direktörlükteyse şansı pek tutmadı Suurbier’in. Arnavutluk’un asistan antrenörlüğü ulaşabildiği en ileri noktaydı.
RÜZGÂR DEĞİL KASIRGAYDI
Hızı, dayanıklılığı ve enerjisi her zaman takdir edildiyse de hiçbir zaman hak ettiği değeri göremedi Suurbier. Rüzgar eser, kasırga yıkar; Wim de karşısına çıkanı yıkacak güçteydi. Yakışıklılığı yüzünden kız mıknatısı olması, partilere olan merakı dahi sevilen, “bir tanedir” denilen adam olmasını engellemedi. “Üçe kadar ayakta gezer, sonra yatardı ama maçlarda hep fitti” diyen Willy Van der Kerkhoff, bu yüzden “Gördüğüm en iyi oyunculardan biri Suurbier’di” diyordur belki de…Doğum tarihi: 16 Ocak 1945
Ülke: Hollanda (60 milli maç, 3 gol)
Pozisyon: Enerjik sağ bek
Öne çıkan özellikler: Sürat, dayanıklılık, çalışkanlık, orta yapamama
Boy: 181 cm
Oynadığı takımlar: Ajax (64-77), Schalke (77-78), Metz (78-79)
LA Aztecs (79-81), Sparta Rotterdam (81), San Jose Earthquakes (82),
Goller: 573 maç, 20 gol
0 yorum:
Yorum Gönder